Hayatlarındaki tüm zor şartlara rağmen fedakarca emeklerini esirgemeyerek hayatımızı  güzelleştirmeye çalışan kadınlarımızın günü bugün.

Günümüz toplumlarında, gelişmişlik düzeyinin en önemli göstergelerinden biri; o toplumdaki kadınların saygınlığı, kadınların toplumun her alanına etkin katılımı, üretim ve yönetimdeki yeri ile ölçülmektedir.  Ülkemizde sağlık, hukuk, istihdam, eğitim ve sosyal yardım alanlarında belirlenen ve uygulanan politikalar ile kadınlarımızın daha da güçlenmesine katkı sağlanmaktadır.

Kadınlarımızın kendi sorunlarına sahip çıkmaları, hem birey, hem de anne olarak yeteneklerini ortaya koyarak, daha iyi bir yaşam düzeyine ulaşmak için çaba göstermeleri, daha iyi bir Türkiye için olmazsa olmazlarımızdandır.

 Türk kadının, binlerce yıllık örf, adet ve kültürel birlikteliğin sonucu sahip olduğu kazanımları Cumhuriyet dönemiyle birlikte artmıştır. Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilmesinin üzerinden 80 yıl gibi bir zaman geçmiştir. Türkiye bu konuda pek çok Avrupa ülkesinin önünde bulunmaktadır.

25 Şubat 2009'da kabul edilen 5840 sayılı Kanun ile kurulan ve çalışmalarına aralıksız, başarı ile  devam eden Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu da TBMM’de  kadınlarımızın Anayasamızda yazdığı gibi haklarını korumakta ve haklarına destek olacak çalışmalarda bulunmaktadır.

Kadınlarımız, Kurtuluş Savaşı sürecinde vatanımızın bağımsızlığı için gerek alanlarda, gerekse şefkatli elleriyle cephe arkasında hep var olmuşlardır. İstiklal Savaşı'nda çocuğunun üstündeki battaniyeyi bile kağnıda taşıdığı mermilerin üzerine örten bu cefakâr insanların önünde saygı ile eğiliyorum.

 

 

Sağlıklı ve mutlu bir toplumun temel taşı olan, hayatımızın, doğumdan ölüme her anında varlıklarıyla onurlandığımız; ihtiyacımız olduğunda desteklerini esirgemeyen; bizleri eğiten, yetiştiren; sevginin, şefkatin ve özverinin timsali olan,  kendilerine çok şey borçlu olduğumuz kadınlarımıza başarı, mutluluk ve sağlık dolu yarınlar dileyerek ülkemizdeki ve dünyadaki bütün kadınların Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum.