• https://www.facebook.com/necdetunuvar
  • https://www.twitter.com/@necdetunuvar
  • https://www.instagram.com/necdetunuvar
  • https://www.youtube.com/channel/UCjxIt73RTZjCQlvxODKl-mQ
Ankara Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsünden “Cumhuriyetin 100. Yılında Biyoteknoloji Sempozyumu”

Ankara Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü tarafından “Cumhuriyetin 100. Yılında Biyoteknoloji Sempozyumu” düzenlendi.

İki oturumdan oluşan program, Biyoteknoloji Enstitüsü Prof. Dr. Nejat Akar Konferans Salonunda saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı, açış konuşmalarıyla devam etti.

Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, 2000’li yılların başında ilaç endüstrisinde ürünlerin yüzde 10’u biyoteknolojik yöntemlerle üretilirken bugün bu oranın yüzde 20’ye ulaştığını ifade etti. Bu oranın her geçen gün daha da artacağını kaydeden Ünüvar, “Aşıların üretiminde hep biyoteknolojik yöntemlerin kullanıldığını ifade edersem önemi ortaya çıkmış olur” dedi.

Sağlıkta, tarımda, enerjide ve birçok alanda biyoteknolojik ürünlerin yelpazesinin giderek arttığının altını çizen Ünüvar, “Türkiye biyoteknoloji trenini kaçırmamak durumunda. Türkiye biyoteknoloji trenini kaçırırsa iki şeyle karşı karşıya kalır. Birincisi çok yüksek maliyetle ürünlere kavuşma riskiyle karşı karşıya kalır, ikincisi de gelişmiş ülke sıfatından biraz daha uzaklaşır. Onun için biyoteknolojiyle ilgili hususları kendimizle barışık olarak çalışmamız ve ürünlerle bu çalışmalarımızı taçlandırmamız gerekiyor” diye konuştu.

Üniversitelerin ülkelerin gelişimindeki önemine de dikkat çeken Ünüvar, “İnşallah biyoteknolojik ürün perspektifimizi biraz daha geliştirip biyoteknolojiden üretilen ürün sayısını artırıp, ülkemizin biyoteknoloji dünyasında da önemli bir aktör olmasını sağlayacağımız kanaatindeyim” şeklinde konuştu.

Ankara Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Demet Cansaran Duman da Cumhuriyeti daha ileriye taşımak adına herkesin özveriyle çalıştığını söyledi.

Bu süreçte “Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır” sözünü referans ve çıkış noktası kabul ettiklerini ifade eden Duman, şöyle devam etti:

“Cumhuriyetin ilk üniversitesi olan Ankara Üniversitesi bünyesinde açılan fakülteler, enstitüler, meslek yüksekokulları ve araştırma merkezleri bilim ve teknoloji alanında rol alacak kuruluş ve kadroların alt yapısını oluşturmuştur. Son yıllarda hızla artan ivmeyle gelişim gösteren biyoteknoloji alanı sağlık, tarım ve gıda alanında hızla ilerlemeye devam etmektedir. Önümüzdeki yıllarda özellikle yapay zekâ uygulamalarının da devreye girmesiyle biyoteknoloji çalışma alanının birçok alt dalında insanlık yararına birçok ürün geliştirilmesi mümkün olacaktır.”

Duman, daha sonra enstitü hakkında bilgi verdiği sunumunu yaptı.

Açış konuşmalarının ardından, sempozyuma katkı sağlayan isimlere plaketleri takdim edildi.

Daha sonra, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Kürşat Derici, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürü Dr. Metin Türker, TÜBİTAK ARDEB Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Nurper Güz ve Türkiye Kanser Enstitüsü Başkan Vekili Doç. Dr. Burcu Yücel’in konuşmacı olarak katıldığı “Kamu Boyutunda Biyoteknolojik Gelişmeler” başlıklı ilk oturum gerçekleştirildi.

Birinci oturum sonunda katılımcılar, ellerinde bayraklarla hep birlikte 100. Yıl Marşı’nı söyledi.

Sempozyum, endüstriden konuşmacıların yer aldığı “Sanayi Boyutunda Biyoteknolojik Gelişmeler” başlıklı ikinci oturumla devam etti.

 

 

 

 

https://x.com/AnkaraUni/status/1714312686907900095?t=V72l5s88oXOaxnN9TrLqlg&s=35

  
210 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın