17 Nisan Dünya Hemofili Günü  İnsan vücudunu dışardan gelen zararlı etmenlerden fizyolojik olarak koruyan, halen bilmin açıklamaya çalıştığı çeşitli karmaşık ve hassas mekanizmalar bahşedilmiştir. İnsan vücudunda hayati öneme sahip ve vücut ağırlığının 1/13 oranında olan kan denilen biyolojik sıvı dolaşmaktadır. Kanın vücudumuzda her hangi bir sebepten dolayı azalması hayati fonksiyonlarımızı olumsuz şekilde etkilemektedir. Travma, kaza veya cerrahi girişimler sonucu oluşan tüm kanamalar vücutta bulunan damar yapısı, trombositler ve pıhtılaşma faktörleri sayesinde çok kısa sürede kanama otomatik olarak durdurulabilmektedir. Kanamalardan sonra oluşan pıhtılar dokunun eski şeklini almasında önemli etkiye sahiptir. Pıhtılaşma sisteminde görevli pek çok enzimin yapısında protein yer alır ve bunların her birinin üretimi kromozomlarımız üzerinde bulunan genlere özel olarak kodlanmıştır. Genlerimize üretimi kodlanmış bu proteinlerden Faktör VIII veya Faktör IX’un kalıtsal olarak eksikliği, yokluğu veya işlevinin bozuk olması sonucu ortaya çıkan pıhtılaşma bozukluklarına “Hemofili Hastalığı” denir. Hemofili asla bulaşıcı bir hastalık değildir. Genetik olarak nesilden nesile atladığı bilinmektedir. Ülkemizde hemofili tanısı konulan yaklaşık 8000 kişinin bu hastalıkla mücadele ettiği bilinmektedir. Çeşitli ülkeler 17 Nisan gününü "Dünya Hemofili Günü" olarak kabul etmiş ve bu hastalığın topluma tanıtılması ve hastaların sorunlarının çözümüne yönelik çeşitli toplantı ve organizasyonlar gerçekleştirilmektedir. “Dünya Hemofili Günü” İlk kez 1989 yılında gerçekleştirilmiştir. Bu günde halkın bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi ve farkındalık oluşturulmasına yönelik faaliyetler kapsamında eğitici kampanyalar medya desteğiyle tanıtılmaya çalışılmaktadır. Hemofili çok nadir görülen ve tedavisi henüz mümkün olmayan kalıtsal bir hastalıktır. Evlilik öncesi çeşitli tarama testleri ile evlenecek taşıyıcı çiftler tespit edilerek kişilerin bilinçlendirilmesi hemofili ile mücadelede mevcut en önemli koruyucu sağlık tedbirleri arasında yer almaktadır. Bu vesieyle tüm vatandaşlarımıza hastalıklardan uzak sağlıklı uzun ömürler dilerim.
Prof. Dr. Necdet ÜNÜVAR |
|
2835 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |